27 Ağustos 2022 Cumartesi

BİR KİŞİNİN HAKKI

        Seçimler yaklaşıyor, partiler seçim çalışması yapıyor. (Keşke koltuk kazanmak için çalıştıkları kadar ülke için çalışsalar.)Ülke gündeminde garip garip olaylar. O onu dedi, bu bunu yaptı... Dedikodu furyası devam ediyor. 

        Bir kesim her şey mükemmel diyor, bir kesim yapılan ne varsa hepsi yanlıştır, biz yanlış demek için varız diyor. Bir diğer grup bunların ikisi de yanlış biz doğruyuz diyor... 

        Herkes ya yaptığıyla ya da yapmadığıyla övünüyor. Gariban halk da seçim gününü bekliyor oy kullanacak. Seçim günü oy verme süresi en fazla 30 saniye, mührü pusulaya bastığınızda artık kimse size beş sene bir şey sormuyor. Aynı düzen devam ediyor. 

        A gidip B gelse de aynı şey değişmeyecek. Oy kullanacak seçmeni tanıyan kaç milletvekili var? Bu milletvekilleri ne yapar?

        Seçim öncesindeyiz, herkes birbirini suçlayıp duruyor. Eğer gerçekten bir suç varsa savcılığa neden başvurmuyorlar. Yok eğer suç yoksa çamur atmanın nedeni ne? Melese ülkeyi mi kalkındırmak yoksa koltuğa mı oturmak? Kimseyi kandırmaya, aldatmaya gerek yok.

        Milletvekilleri çok iyi çalıştıklarını, halkın onlara teveccüh ettiğini düşünüyorlarsa neden bağımsız aday olmuyorlar? 

        Partiler ülkeyi daha iyi yöneteceklerini düşünüyorlarsa neden kendi Cumhurbaşkanı adaylarını çıkarmıyorlar? İttifak kurmak nasıl bir mantıktır anlayamadım?
Bir grubun yaptıklarını beğenmeyip farklı bir parti kuruyorsunuz ama sonra ülkeyi yönetmek için aynı masada birleşip biz bunu yapamayız başka birini bulalım diyorsunuz. Çok anlamsız değil mi? Çok çelişki yok mu?

        Amaç ülkeyi kalkındırmaksa neden meclis bir araya gelip doğruyu bulup kanunları ona göre yazmıyor? Ülkenin sorunlarını mı göremiyorlar? Yoksa görmek mi istemiyorlar. Yoksa koltuk sevdası mı? Seçimle gelmiş olanlar en azından bir sonraki seçim yaklaştığında başını iki elinin arasına alıp, "beş sene oldu neredeyse ben halkın bana verdiği yetkiyle ne yaptım, ülkeye ne fayda sağladım" diye düşünüyorlar mı? Veya "ülke için, halk için şunu da yapmalıydım, şunu yanlış yaptım" diyorlar mı? Yoksa yaptık oldu mantığındalar mı? Ya da yaptıklarına bakıp mı övünüyorlar, böbürleniyorlar. Anlamsız bir siyasi sistem var. Siyasilerin düşüncelerini anlamak da pek mümkün değil.

        Ülkede ki her birimin kendine göre sıkıntıları mevcut, en iyi denilen kurumda bile bir çok sıkıntı vardır olacaktır da. Bu sıkıntıları çözmek yerine sürekli bir tartışma hali mevcut. Çözüm lazım, birbirine laf atıp, saldırmak değil.

  • Çözüm lazım, her şeye... Yapılanlara değil, yapılamayanlara odaklanmak lazım. 99 kişi hakkını alıp 1 kişi hakkını alamıyorsa mahkemede sorun vardır.
  • Çözüm lazım, her şeye... Yapılanlara değil, yapılamayanlara odaklanmak lazım. 99 kişi ev alıp 1 kişi ev alamıyorsa maaşlarda/konutlarda sorun vardır.
  • Çözüm lazım, her şeye... Yapılanlara değil, yapılamayanlara odaklanmak lazım. 99 kişi ev tok uyuyup 1 kişi aç uyuyorsa sosyal sistemde sorun vardır.
  • Çözüm lazım, her şeye... Yapılanlara değil, yapılamayanlara odaklanmak lazım. 99 kişi hastanede muayene oluyor 1 kişi muayene olamıyorsa sağlık sisteminde sorun vardır.
liste uzayıp gider. 

        Mesele kimseyi mutlu etmek değil, o garip olan bir kişinin hakkını ona teslim edebilmek. Kimse o bir kişinin kendi hakkını aramasını beklememeli, herkes o bir kişinin hakkını kendisine teslim etmeli.
Eğer o bir kişinin hakkını teslim edebilecek biri varsa gelsin oy istesin. Yoksa kim olduğu çok önemli değil zaten. Mevcut sistem sürüp gidiyor.

Hiç yorum yok:

Materyalist

O kadar materyalist bir düzenin içerisinde kaldık ki. Ağır geliyor. Söz konusu para ve paranın alabilecekleri olunca kimsenin gözü başka bir...