30 Haziran 2021 Çarşamba

Adalet

“Adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli olsa da geciken adalet zulümdür.”

Orhan Gazi




25 Haziran 2021 Cuma

Bataklık

Bataklık...

Çırpındıkça, boğuldukça...

Kurtuldum sandıkça bataklık...


Haykırdıkça sükutun içinde,

Boğuldukça kalbinin derinliğinde, 

Bataklık...


Bir bir saydıkça saniyeleri,

Kaçırdıkça gözlerini,

Harf harf bölünce kelimeleri,

Bataklık...




SARI ÖKÜZ'Ü VERMEYECEKTİK

Otlakların birinde, bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenemediği için bir çare düşünmüşler.

Topal aslan, yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış. Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış: "Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün, buraya sizden özür dilemek için geldik. Biliyorum, bugüne kadar sizlere zarar verdik ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o sarı öküzde. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de, barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizinle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, sizde kurtulun ve yine barış içinde yaşayalım".

Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküzü'ü aslanlara vermişler. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış. 

Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk'u istemişler: "Gördünüz mü ne kadar barış severiz. Sizleri de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Sizlere saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa, sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim".

Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk'u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş. 

Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sayıları azaldıkça sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar ise küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane dahi ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, "verin bize şunu, yoksa karışmayız" demeye başlamışlar. Öküzler, birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri liderlerine, "Ne oldu bize, nerede kaybettik bu savaşı? Oysa, vaktiyle ne kadar güçlüydük" diye sormuş. 

Boz Öküz, Benekli Öküz'ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli "Biz" demiş, "Sarı Öküz'ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı. Sarı Öküz'ü vermeyecektik..."



9 Haziran 2021 Çarşamba

Size Bıraktım

 Bana Mevlana'yı, Yunus'u verin

Mecnun'u, Leyla'yı size bıraktım

Kırk yıldır susuzum, bir tas su verin

Irmağı, deryayı size bıraktım


Talipli değilim şöhrete, şana,

Makamı, rütbeyi yük etmem cana

Dostluk, sevgi, şefkat yetişir bana,

Dövüşü, kavgayı size bıraktım.


Zaman yoktur ekip, biçip, sürmeme

Ham topraktan haram mahsul dermeme

Bir tek gönül kâfi gelir girmeme

Konağı, sarayı size bıraktım.


Çokta değil, hakta buldum huzuru,

İstediğim alınteri, göznuru

Benliği, kibiri, iğrenç gururu

Faizi, bankayı size bıraktım.


Hiç biriniz telaş etmesin boşa

Doyacak gözünüz toprağa, taşa..

Beni inancımla koyun başbaşa..

Topyekün dünyayı size bıraktım


Abdurrahim Karakoç

Bu Dünya Hangimizin

Bırak deli Haydar-bırak be gardaş

Kafayı bozmaya değmez bu dünya

İsterse hızlı dönsün isterse yavaş

Sen seni üzmeye değmez bu dünya


Fani diyen varsın desin sana ne

Gönül veren gitsin versin sana ne

Haydut vursun hırsız yesin sana ne

Gücenip kızmaya değmez bu dünya


Nerde kan akıtıp kavga verenler

Nerde şimdi sefasını sürenler

Ne götürdü kucağına girenler

Bir yırtık çizmeye değmez bu dünya


Kulpu yok ki neresinden tutasın

Sana göre lokma değil yutasın

İçine gireni Allah kurtarsın

Üstünde gezmeye değmez bu dünya.


Gel gitme kal desem kalamazsın ki

Ortadan böl desem bölemezsin ki

Git tekrar gel desem gelemezsin ki

Aldanıp azmaya değmez bu dünya


Almak-satmak, tapu-senef nafile

Toplayıp yığdığın servet nafile

Sıla nafiledir, gurbet nafile

Yağmaya tozmaya değmez bu dünya


Sınırlar çizilmiş konulmuş yasak

Beş para etmezdi bizler olmasak

Kısmen göz yaşı kan-kısmen kir pasak

Yıkayıp süzmeye değmez bu dünya


Senin benim ne ki? Küçük mü dar mı?

Hani kimin dostu, kimseye yar mı?

İnsan öldürmenin manası var mı?

Karınca ezmeye değmez bu dünya


Misafirsin, misafirlik suç değil,

Bakacaksan uzaktan bak, güç değil

Eti yenmez, koyun değil koç değil

Derisini yüzmeye değmez bu dünya


Kabuktur, manayı unutturmasın

Babayı, anayı unutturmasın

Boş hayal mevlayı unutturmasın

Tırnakla kazmaya değmez bu dünya


Arkası karanlık önü karanlık

Yarını karanlık, dünü karanlık

Kendine çağırır seni karanlık

Bir küçük hüzmeye değmez bu dünya


Cazibesi özelliği yok demem

Nakış nakış güzelliği yok demem

İki günde kaçar gider çok demem

Anlayıp sezmeye değmez bu dünya


Unutma ki yolcu yolunda gerek

Yolcunun azığı belinde gerek

İnsanlar insanlık halinde gerek

Mestolup sızmaya değmez bu dünya


Bilesin ha canım Haydar bilesin

Seni bekler soğuk mezar bilesin

Ebediyet ötede var bilesin

Tek satır yazmaya değmez bu dünya


Abdurrahim Karakoç 

İncitme


Gölgesinde otur amma

Yaprak senden incinmesin.

Temizlen de gir mezara

Toprak senden incinmesin.


Yollar uzun, yollar ince

Yol kısalır aşk gelince

Yat kurban ol İsmail’ce

Bıçak senden incinmesin.


Burdayım de ararlarsa

Doğru söyle sorarlarsa

Tabutuna sararlarsa

Bayrak senden incinmesin.


İl göçsün göçtüğün vakit

Yol yansın geçtiğin vakit

Suyundan içtiğin vakit

Kaynak senden incinmesin.


Toz konmasın sakın sana

Hakkı geçer halkın sana

Gücenmesin yakın sana

Uzak senden incinmesin.


Abdurrahim Karakoç


Materyalist

O kadar materyalist bir düzenin içerisinde kaldık ki. Ağır geliyor. Söz konusu para ve paranın alabilecekleri olunca kimsenin gözü başka bir...